Metro Gastro Buluşması 2006

Metro Gastro Buluşması 2006

Dün Metro Marketlerinin düzenlediği yemek fuarındaydım. Neler neler vardı…

Önce Metro‘da çalışan bir arkadaşımdan, sonra da Tijen‘in sitesinden bu organizasyonu duyunca gideyim dedim.

Ä°stanbul Hilton’da ki organizasyon beklediğimden daha az ilgi görmüştü. Girer girmez kapıda Metro’un Gastro dergilerinden iki tane ve Masa Düzenleme Sanatı kitapçığını ücretsiz olarak verdiler. Yani yemek ikramı olmasada yayın ikramı kapıda başladı.

Alt kata indiğimde Filiz Makarna’nın yemek şovu başlamak üzereydi. Lazanya’dan tatlı ve somon soslu spagetti yapacaklardı. Sunucu olarakta Didem Uzel ve Deniz Pulaş vardı. Allah’a çok şükür benden zayıflar sadece Somali’de yaşamıyormuş. Deniz Pulaş benden uzun ve benden zayıf dersem durumunun vehametini anlayacağınızı umuyorum. O kadar gereksiz konuşuyorlardı ki daha fazla katlanamayıp standları dolaşmaya başladım.

İlk gittiğim stand tropikal meyvelerle doluydu. Harika bir el broşürü verdiler. Hangi meyveye nasıl muamele edileceği, nereden geldiği gibi bir sürü bilgi içeriyor. Hemen dosyama kaldırdım.

Metro’nun kendi meyve standında ben çileklerin ve mantarların fotoğrafını çekerken Tijen’in de yazar kadrosunda bulunduğu Yurdumun Yenilebilir Otları kitabını hediye ettiler. Meyve standında neden arı kovanı olduğunu malesef anlayamadım. Ama epey süre arıların kovandaki çalışmalarını seyrettim.

Sonra Erüst Tarım standında kabak çiçeklerini görünce durdum. Artık mamûllerinin satıldığı yerlerde kutu içinde kabak çiçeği bulabileceğim müjdesini alınca çok sevindim. Misket şeklindeki havuç ve patatesleri her zaman bulamıyorum diye serzenişte bulundum. Bu kadar talep beklemiyorlarmış. Kapasite arttırıyorlarmış. Duyurulur. Oradan da hangi marulun adı nedir şeklinde bir katalog edindim. Artık elime geçen marulların cinsini açıp oradan bakabileceğim.

Ardından faydalı bir broşürde Metro Et standından edindim. Hayvanların neresine ne denir? Neresinden ne pişirilir, ne kadar zamanda pişirilir türünde bilgiler içeren bir kitapçık. Onu da çantama koyup üst kata yollandım.

Metro Gastro 2006

Üst kata girer girmez deniz ürünleri ile karşılaştım. Suşileri hazırlayan Japon ustaya kafama takılan bir iki soruyu sorarken nasıl suşi hazırladığını da seyretme fırsatı buldum. O standdan da somon tarifleri kitapçığı ile ayrıldım.

Sonra Dimyat isimli bir baklagil firmasının firik pilavını yerken maş fasulyesi ile ilgili merak ettiklerimi aşçılarına sordum. Yakında tarif geliyor hazır olun.

Doygun Ekmek‘i ziyaret edip, un, buğday ve tahıllarla ilgili araştırma yazılarının olduğu bir dosya aldım.

Arifoğlu baharatlarını ve Ender Kitapçı standlarını gezdim. Ender Kitapçı’yı aslında bir çoğunuz yediği Grissinilerden biliyor. Å?imdi de rengarenk, şekil şekil makarnalar yapmışlar. Bayıldım. Acil olarak deneyeceğim.

Bu arada firik pilavının üstüne Dr. Oetker standandında yapılmış mis gibi bir Brownie yediğimi söylemeden geçmeyeceğim. Tabi yanındaki küçük tatlı kitapçılarını da almayı ihmal etmedim. Bir de denemem için hani şu bardakta yapılan tek porsiyonluk tatlılardan 3 poşet verdiler. (Akşam denedim. Malesef çok beğenmedim. Bana fazlaca tatlı geldi.)

En son olarak Söke Un‘un standını ve Aliye’yi ziyaret ettim. Yüz yüze tanışıp uzunca sohbet ettik. Yorgunluğumu o güzel sohbetle attıktan sonra eve dönmek üzere fuardan ayrıldım.

Komşuda pişer bizede düşer atasözüne istinaden kitaplardan / kitapçıklardan denediklerimi sizlerle paylaşacağım.

Kalıcı bağlantı

Related Posts

9 Responses to Metro Gastro Buluşması 2006
  • gülten bektaş

    merhaba bu fuar nezamanakadar deva edıyor

  • Devletşah

    Gülten hanım;

    Fuar 8-9 şubattaydı. Kısacıktı.

  • perihan şaşmaz

    sevgili devletşah,fuara gidemeyenlerdenim,aldığınbroşür ve kitapçıklardaki bilgileri paylaşırmısın(tropik meyve ve etlerle ilgili olanları özellikle)sevgiyle…

  • Tijen İnaltong

    Merhaba Devletsah,
    Fuara gidebilmene sevindim. Yararli bir seyler bulabilmene, kitabi ve bahsettigin kitapçiklara da. Hani demissin ya ‘Tijen’in de yazar kadrosunda oldugu’ kitap diye, ne yazik ki daha önce söyledigim dogru, yani yazar kadrosu aslinda sadece benden olusuyor. Semih Somer’in yaziminda bir katkisi yok, Turgut Hoca basta biraz katkida bulunmus, ben ise girdikten sonra o da bir kenara çekildi. Ahmet Bey düzeltileri yapti. Anlayacagin günahiyla vebaliyle metin bana ait, düzeltileri hariç. Umarim kitabi begenmissindir. Çalisma tarzi ve ekibin daginikligi nedeniyle benim için pek verimli bir çalisma oldu diyemeyecegim ama sonunda yayinlanmis olmasina sevindim yine de.
    Tijen

  • Devletşah

    Tijenciğim;

    Kitabı beğenmez olur muyum.. Harika bir kitap. Özellikle dikenlerle ilgili bölümler hep çocukluğumu hatırlattı.

  • Aliye Bayar

    Selamlar Devletşah, az önce bana bıraktığın fuar formu geçti elime, nasıl gülümsedim, çok hoş bir sohbetti benim için, bize de vakit ayırdığın için çok teşekkürler…

  • melahat gedik

    devletşah cığım hafta sonu cumartesi günü Hiltonda bir gurme fuarı vardı.Sen orada olmalıydınEKMELzeytinyağları standında kurutulmuş soslu domates tattım anlatılamaz bir lezzet mutlaka denemelisin.selamlar

  • Murat Saygı

    Mrb..
    Tesadüfen nette sörf yaparken yazını merak etim ve okudum.
    Ben Metronun meyve&sebze bölümünde zıraat müh olarak çalışıyorum.Maalesef işlerden dolayı fuara katılamadım.Bölümde arıların niçin orda olduklarını anlamamışsın ben bu konuya biraz değinmek istiyorum.Kış mevsiminde özellikle domates bitkilerinde tozlaşmayı sağlamak için hormon kullanılırdı.Hormon kullanımı doğal olmadığı için tepki görürdü.Å?imdi hormonun yerine arılar kullanmaya başlandı.Bu arılara Bombus arıları diyoruz.Bu arılar bitkilerde dolaşarak farketmeden aldıkları polenleri diğer çiçeklere taşıyarak tozlaşmayı sağlıyorlar bu şekilde doğal bir ortamda gerçekleşen süreçler gerçekleşiyor.Böylelikle kışında doğal sebze yiyebilme imkanına kavuşmuş oluruz.Umarım yardımcı olabilmişimdir.

  • Devletşah

    Murat bey;

    Cevabınız için çok teşekkür ederim… Gerçekten çok aydınlatıcı oldu.

Yorum yapın

YORUMU GÖNDER