San Jose ne renkli bir yermiş!

San Jose ne renkli bir yermiş!

İlk gün uyandığımda hala üzerimde uzun uçuşun ve saat farkının yorgunluğunu hissediyordum. O yüzden yakın çevrede San Jose’de tur atıp, yoruldukça odada dinlenme kararı aldım. Sabah erken saatlerde kahvaltıya indiğimizde kültürler arası fark gözüme daha bir aşina görüldü. Sırasıyla çikolatalı, şekerli donatlar, meyveli kekler, üzerinde bol şurup olan pancakeler, pudraşekerli Fransız tostları büfede yerlerini almıştı. İki çeşit krem peynir ve bir çeşit küflü peynir masanın yegane tuzlularıydı. Dünyanın birçok yerinde olduğu gibi zeytin bu masada yer almıyordu.

Kahvatının ardından sokakları keşfe koyuldum. O saatlerde toplantısı olmadığı için eşim bana bu keşifimde rehberlik yapmayı kabul edince günüm daha da renkli bir hal aldı.

Otelimizden çıkar çıkmaz gece ışıklar içinde gördüğüm karşımızdaki parka girdik. Park yılbaşı dönemi için heykeller, ağaçlar ve ışıklarla süslenmişti. Yerler sunni karla kaplanmış. Her tarafa Ren geyikleri ve küçük cinler serpiştirilmişti.

Bu renkli parkın öbür ucundaki kapısından çıktığımızda bizi dev gibi bir at karşıladı. The Tech Museum’un kapısında duran bu at Leonardo sergisinin tanıtımı için hazırlanmıştı. Daha önce Ankara’da iki defa gezme fırsatı bulduğum sergide böyle bir figüre rastlamadığım için San Jose’deki sergiyi de gezmeye karar verip içeri girdik.

Sergiye girerken The Tech Museum hakkında bildiğim tek şey içinde Imax salonu olduğuydu. Önce Leonardo sergisini gezip Ankara’ya gelemeyen bazı parçaları gördük. Leonardo hakkında birçok kısa film seyrettikten sonra müzenin geri kalanına geçtik.

İşte o vakit bizi büyük bir sürpriz bekliyordu. 15 – 20 dakika gezip çıkacağımızı düşündüğümüz müzeden neredeyse 4 saat sonunda çıkabildik. 3 katın her tarafında bizi değişik aktiviteler bekliyordu. Resmimizi çizen robotlarda, yüzümün 3 boyutlu taramasını yapıp, bilgisayara aktaran bilgisayarlara kadar birçok teknolojik aletle oynadık. Oynadık diyorum çünk bütün bunlara dokunmak, istediğinizi yapmak serbestti. Bütün bunları yaptıklarınızı yanımızda eve götürebildiğimizi öğrendiğimizde ise daha çok şaşırdık. Biletlerimizdeki barkodları oynadığımız aletlerin yanında duran cihazlara okuttuğumuzda sisteme kaydolan fotoğraflar, çizimlere internet üzerinden sürekli ulaşmamız sağlanıyordu.

Müzedeki bu oyuncaklarla oynamayı bitirdiğimizde müze biletine dahil olan imax filmimizin seansı gelmişti. Salona girdiğimde beni başka bir sürpriz daha bekliyordu. Sinama perdesi bildiklerimin çok ötesindeydi. Kubbe şeklinde olan perdedeki filmi neredeyse yatar pozisyonda seyrediyorduk. Deniz Canavarları filmini seyrederken bu defa gerçekten bir daha sinemaya gitmekten zevk alamayacağımı hissettim.

Müzeden çıkıp, şehir gezimize devam ettiğimizde HP Pavilion‘u gördüm. Bizim bilgisayar olarak tanıdığımız HP Pavilion burada vücut bulmuş, bir gösteri merkezi haline gelmişti. San Jose’nin buz Hokeyi takımına ev sahipliği yapıyor, aynı zamanda da konserler veriliyordu. Önünden geçerken programa şöyle bir gözattığımızda akşam San Jose Sharks‘ın bir maçı olduğunu görüp hemen bana bir bilet aldık. O dakikadan sonra beni bir başka bir heyecan sardı.

Eşim toplantısına giderken ben de yakındaki Santa Clara denilen bölgeye gitmek için otobüse bindim. Planım Santana Row bölgesindeki mağazalara, kitapçılara gitmekken yanlış durakta inmem sonucu kendimi başka bir yerde Westfield alışveriş merkezinde buldum. Apple Center ve pastacıların yakından bildikleri William Sonoma mağazalarında saatler geçirdiğimin farkına maça nasıl yetişeceklerini konuşan iki bayanın konuşmasını duyunca vardım.

Hemen ilk otobüse atlayıp HP Pavilion’a yollandım. San Jose Sharks’ın, Columbus Blue Jackets’a karşı oynadığı maç ben gittiğimde başlayalı 2 dakika olmuştu. Salonun en tepesindeki koltuğuma oturduğumda yanımda benim gibi hayatının ilk maçına giden bir ufaklık vardı. Babası ona kuralları anlatırken ben de bu bilgilerden nasiplendim. İlk maçımda tuttuğum takımın galip gelmesi de ayrı bir keyifti. Odaya dönerken kendi kendimi Sharks’ın sloganlarını söylerken yakaladığımı söylemeliyim. Sanıyorum içimde fanatik olmaya yatkın bir taraf var.

İlk günümün dinlenerek ve neredeyse hiçbir şey yapmadan geçeceğine üzülürken hyatım boyunca unutamayacağım şeyler yaşadım. Yüzümde gülen bir ifadeyle derin bir uykuya daldım.

Not

Slayt gösterisinin içerisinde fotoğrafar ve videolar mevcut. Videoların yüklenmesi için biraz beklemeniz gerekebilir.

Kalıcı bağlantı

Related Posts

9 Responses to San Jose ne renkli bir yermiş!
  • Gulay

    Iyi bayramlar.

  • Derya

    Merhaba Devletşah,

    Artık farklı yerlerde farklı şeyler yapıyor olsam da -hatta mutfakla pek bir alakam da kalmamış olmasına rağmen- blogunu zevkle takip ediyorum. Ben de yurtdışıyla bağlantılı işler yaptığımdan bu seyahatin özellikle dikkatimi çekti, umarım kısa zaman sonra ben de oralarda olurum. 🙂

    Bu arada, bayramın kutlu olsun. (Uzun zaman sonra buraya yine birşeyler yazmak iyi geldi bana :P)

    Sevgiler.

  • aysem oztas

    Devletlüm, fotoğrafları görememek bendeki bilgisayarın bir naçizane cilvesi midir? Nedir?

  • Salih Zeki Çavdaroğlu

    Sevgili Devletşah !…

    Amerika’ da sizlerin sevinç ve mutluluğu burada bizleri de sevindiriyor.Sizin ve eşinizin mübarek bayramlarını kutlar sağlıklı günler dilerim….

  • Devletşah

    Gülay;

    Sana ve bütün okuyuculara iyi bayramlar 🙂

    Derya;

    Umarım sen geldiğin zaman daha güzel faaliyetlerle karşılaşırsın.

    Ayşemciğim;

    Fotoğrafları görememek senin üstün bilgisayarının işi olduğu kadar bir kısmının fotoğraf değil de vido olmasının da işi olabilir. Bazılarını görebilmek için yüklenmesini beklemek gerekiyor 🙂

    Salih bey;

    İlginize bu güzel sözlerinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Ben de sizin bayramınız kutlarım. Umarım sağlıkl ve huzurla geçer.

  • Salih Zeki Çavdaroğlu

    Sevgili Devletşah!….

    Seyahat “günce” ni keyifle okuyoruz.Sağlık ve afiyet dileklerimle…..

  • Cck

    merhaba,

    bu siteyi san jose hakkinda turkce bilgi ararken tesadufen buldum ve nedense cok sevindim. cunku ben de sanjosedeyim ve sizin yaptiginiz seylerin cogunu yaptim!

    burda turke rastlamak cok zor, geleli neredeyse 3 ay oldu ancak henuz hic bi turkle karsilasamadim malesef, ama umudum var:)

    san josenin downtownu biraz olu bi sehri animsatsa da insan isterse yapacak bisiler mutlaka buluyor. ben burda aupairim, ve bos zamanlarimda sehri kesfetmeye calisiyorum, ama benim cok zamanim oldugu icin sindire sindire geciriyorum bos gunlerimi:)

    cok hoseuma gitti yazdiklariniz, bi de tech museum da pek video cekememistim siz cekmissiniz baya, iyi oldu benim icin.

    hoscakalin.

Leave a comment to Salih Zeki Çavdaroğlu

YORUMU GÖNDER