Fethi Niçin Kutlamayalım?

Fethi Niçin Kutlamayalım?

Yazan: Yrd. Doç. Dr.
Anadolu Hisarı

Ne garip bir tecellidir ki, Ä°stanbul’un fethinin üzerinden yıllar geçtikçe kutlama şenliklerinin dozu artıyor. Fetih nesli, fetih ruhu azaldıkça, şenlik nesli, şenlik ruhu çoğalıyor. Bu seneki fetih kutlamaları da âla-yı vâlâ ile, şatafat, çatapat, tezahürât ile geçti. Korkuyorum yakında densizin biri “fetih festivali” icad edecek!..

Å?imdir durup düşünelim. Fethi kutlamaya kiminhakkı var, kimin yok, hakkı olanlar fethi hakkıyla nasıl kutlamalılar?

1. Fethin sembolü, mânâsı, kalbgâhı Ayasofya’dır. Ayasofya kapalı kaldıkça kalbimiz çalışmıyor demektir. Sultan Fatih’in fetihten muradı; Ayasofya’yı camiye tahvil ederek, hilâli sâlibe galebe kılmaktır. Vakfıyesinde bunu anlayana açıkça beyan eder. Fetih nesli(!) Fatih’in vasiyetine uyan nesildir. Demek ki 29 Mayıs’ta cahiller, gafiller, yahut festival, faşing, sloganlar ile “oyunda oynaşta” olabilirler. “Ar sahipleri”, Fatih’in lisanını anlayanlar yani “hal sahiplerinin” (Ehl-i Hâl) fetih günü Ayasofya önünde dua etmeleri, ağlamaları gerekir. Korkarım bu iş de yakında “Aczmendiler”e kalacak.

2. Fatih’in Ä°stanbul’da yaptırdığı ilk cami olan Rumelihisarı Ebûl Feth Camii bugün antik tiyatro formunda konser mekânı olarak kullanılmaktadır. Hisarın girişinde, ortada Fatih’in talimatıyla bir cami-i şerif inşa edilmişti. Daha Ä°stanbul alınmadan “ni’mel emir” ve “ni’mel ceyş” ilk namazlarını bu fetih camiinde kılmışlar, Fatih Sultan Mehmet, Çandarlı Halil, Zağnos, Saruca Paşa, Baltaoğlu Süleyman Paşa gibi ümerâ, Ulubatlı Hasan gibi mücâhid, Akşemseddin, Molla Gürani, Molla Vefa, Akbıyık, Karyağdı Baba, Å?eyh Zeyrek gibi ulema ve meşâyıh aynı secdede diz dize, omuz omuza saf tutmuşlardır. Å?imdi o mübarek insanların secde ettikleri yerde çeşitli densizlikler yapılmakta.

Rumelihisarı’nda bu densizlik yapılırken az ileride Dolmabahçe Stadyumu’nda da başka halt edilmiştir. Ä°kisinin birbirinden farkı yoktur.

3. Yedikule Hisarı, Ä°stanbul’un fethinden sonra Türkler’in yaptırdığı ilk ve en önemli eserlerdendir. İçinde yine Fatih’in talimatıyla inşa ettirilen bir Ebûl Feth Camii bulunmakta. Daha doğrusu bulunmaktaydı. O cami de bugün yıkılmış, yerinde yeller edmektedir. Fetih neslinin bundan da haberi yoktur ve ne garip bir tesadüftür ki o mekân da “Yedikule Halk Konserleri”nin mekânıdır.

4. Ä°stanbul’un fethi için ilk gayreti, hamiyyeti ve cesareti gösteren Yıldırım Beyazıd’ın yaptırdığı Anadoluhisarı ve diğer adıyla “Güzelce Hisar” Göksu’nun kenarında, Boğaz’ın dudağında, iri bir mücevher gibi dururken önemli kısmı yıkılarak içinden yol geçirilmiş, önü işgal edilerek sağı solu yağmalanmış, yalılar kondurulmuş, camisi esas yerinden kaldırılarak uzaklara götürülmüştür. Namazgâhı ise göstermelik olarak durmakta fakat içini ot bürümekte, üzerinde bir tabela bile bulunmadığından gelip geçenler ne olduğunu anlayamamaktadırlar.

5. Yıldırım Beyazıd’ın Otağtepe’de Ä°stanbul’un fethinin gerçekleşmesi için planlarını hazırlarken namaz kıldığı fetih namazgâhı kaybolmuş, kıble taşı kırılmış ve bir açıkhava müzesi olması gereken Otağtepe villalaştırılmıştır. Ä°stanbul’un birçok yerinde bulunan namazgâhların durumu da aynı vaziyettedir. Bizans surları milyarlarca lira ödenerek restore edildiği, Rumelihisarı’nda gerçekte hiç mevcut değilken, anfiteatr inşa edildiği halde yukarıda saydığım Ä°slâmî noktaları nazar-ı itibara alan yoktur.

Å?imdi elinizi vicdanınıza koyun ve kendi kendinize sorun; neyin fethi, ne için feth, neyin kutlaması, ne biçim kutlama? Haydi Ayasofya’yı açamadınız, hiç olmazsa Rumelihisarı Camii’ni ihyâ etmek de mi mümkün değil? Hadi camiyi ihya edemediniz hiç olmazsa o gece millet nasıl konser veriyorsa, sizin Kur’an-ı Kerim okumaya, mevlid yapmaya, tekbirler, salavatlarla fethi anmaya bir maniniz mi vardı? Hiçbir şey yapılamıyorsa üstad Yahya Kemal’in yaptığı gibi surlar baştan başa gezilebilir, tarihin muhasebesi, halin ve istikbalin mütaalası yapılabilirdi. Yoksa bize göre surlara temsili yeniçeri saldırtmak, burçlara bayrak diktirmek, hele gemileri karadan yürütmek ve havaya fişekler atmak bunun yerini tutamaz.

Meraklısına Notlar:

Rumelihisarı’nın restorasyonu için 1951-1952’de açılan yarışmada Turgut Cansever’in projesinde yapının bir kale olarak camiyle birlikte içinde bütün müştemilatıyla muhafazası teklif edilmiştir. Fakat nazar-ı itibara alan olmamıştır.

Rumelihisarı Camii’nin ihyası için en çok gayret eden kimse ise merhum Ekrem Hakkı Ayverdi’dir. Bu mevzuda gerek Fatih Devri Osmanlı Mimarisi, cilt 4, sayfa 658, gerek açıklama ve teklifleri yapmıştır. 24 Mart 1996 tarihli Zaman gazetesinde de Ercüment Dursun’un, “Bekliyoruz, bu cami ne zaman yapılacak?” başlıklı, Semavi Eyice ve Çelik Gülersoy’un da görüşlerinin alındığı kıymetli bir araştırmayayınlanmıştır. Bu konuda malumât ortadadır. Sadece himmet eyleyecek “âgâh kişi” beklenmektedir.

Beyoğlu Belediyesi, Okmeydanı namazgâhını, Gebze-Tuzla Belediyesi de Çayırova namazgâhlarını ihya etmişler, gerekli ilgiyi göstermişlerdir. Tebrik ve teşvik ediyoruz. Alternatif Eğitim Kulübü ve Üsküdar Tarih ve Ä°slâm Araştırmaları Vakfı bir sene Anadoluhisarı’nda namazgâhı temizlenmiş, orada bir fetih namazı kılarak helva dağıtmış, geçen sene de Rumelihisarı Camii’ni temizleyerek kırk kişilik fetih namazı kılınmış ve yine dualar edilerek gaziler helvası yenmiştir.

Kalıcı bağlantı

Related Posts

17 Responses to Fethi Niçin Kutlamayalım?
  • N.E.Y. .

    Maşallah çok güzel bir yazı yazmışsın. Bu bilgileri paylaştığın için çok teşekkürler. Bunları herkes bilmeli.

  • Devletşah

    Teşekkür ederim. Ama yazı bana değil Haluk hocaya ait.

  • N.E.Y. .

    ilk cümleye dikkat etmemişim:(
    olsun yinede bizimle paylaştığın için teşekkürler:)

  • Mustafa Sinan YARDIM

    Yerinde bir yazı yayınlamışsın, Devletlim. Haluk Bey’in de eline sağlık. Ayasaofya meselesi de Çanakkale meselesi gibidir. Her Türk evlâdının hayatında en azında bir defa Çanakkale’ye nasıl gitmesi gerekiyorsa, Ayasofya için de aynısı geçerlidir. Mesele aslında sanıldığı gibi dînî değil millîdir. Teşekkür ederim.

  • Tijen Sabırlı

    Fetih kutlamaları münasebetiyle yazılmış olan bu yazı gerçekten bir çok kişinin gaflet uykusundan uyanması için iyi bir başlangıç ancak İstanbul’da o kadar çok sahip çıkılması gereken ecdad yadigarı var ki…Sahip çıkmak gidip görmekle,nerede ne var bilmekle de olur.İstanbul’da yaşayıp hala Topkapı Sarayını veya Ayasofya’yı görmeyen nice insanlar var.Ben bir tarih öğretmeni olarak hocamın konuya dikkat çekmesinden dolayı teşekkür ediyorum.Ayrıca kendisinden bizzat der dinlemiş birisi olarak Haluk Beyin İstanbul ve Osmanlı mirasıyla ilgili eserlerini şiddetle tavsiye ederim.Bize de tarihçi olmayı ve İstanbul’u sevmeyi öğrettiği için kendisine de teşekkürlerimi sunuyorum.

  • ali sedat Aktürk

    Ne yazayım bilmiyorum ki biz böyle değildik bizi bu hallere getirenler utansın. Bunda sorumluluğu olan herkesi Allah(c.c) ıslah etsin, hidayet versin. yazı için teşekkürler

  • NESLİHAN MERT

    Sevgili Devletşah yazıda anlatılanlar Son derece haklı herzaman Osmanlı torunuı olduğum için gurur duydum. Bu sebeple artık fetihin hakketiği şekilde kutlanmasını en azından kendi çevremde sağlıyacağım. Teşekkürler.

  • Sultan Gumus

    “Istanbul’un Fethini kutluyorlar ona bakiyoruz” dedigini hatirliyorum kayinvalidemin. Ve onlarin bununla gurur duymalarini dusunuyorumda eger su yazilanlari onlarda okusalardi her halde onu izlemekten vazgecerlerdi. Sayin Haluk beye sizin huzurunuzda tesekkurlerimi bildiririm. Yabanci bir ulkede yasayipta kendi vatanimla her zaman gurur duyan bir insanim. Ama bazi seylerin yillarca insanimimizdan gerek kasti gerekse ihmalkarliktan saklanmasi bu gibi olaylara neden oluyor diye dusunuyorum. Her akli basinda olan Turk insaninin bu guzel yaziyi okuduktan sonra etkilenmiyecegine ve de kendine biraz ceki duzen vermiyecegine ihtimal vermiyorum. Keske bu gibi seyleri daha fazla kitlelere ulastirabilseniz de su kendini arayan toplumu bir uyandirabilseniz. Tesekkurler Hollenda ‘dan.

  • züleyha demirci

    Öncelikle siteniz aracılığıyla herkese hayırlı günler diliyorum. Okudukça bilmediklerimizin ve ya üzeri birşekilde kapatılarak unutturulmaya çalışılan değerlerimizin farkına varıyoruz. Size ve Harun Beye olması gereken hassasiyetiniz dolayısıyla teşekkürler…

  • Muzmin Anonim

    Bazan merak ederim: Bunca yeri bizimkiler ilerde kutlamalar, senlikler, festivaller vb gibi turizm etkinlikleri yapilsin diye mi fethetti diye..

    Elbirligi ile morfoza ugratmisligimizin kefaretini de herhalde boyle kendimize kizar gibi gorunen yazilar yazarak oduyoruz.

    Yazi guzel, ama, Allah icin, kimi kime sikayet ediyor?

  • Muzmin Anonim

    eMail adresimi boylesine rahatlikla acik edeceginiz aklimin ucundan bile gecmezdi. Baska her yerde bu mahremdir.

    Bir daha yazmam.

  • Muzmin Anonim

    “Devletsah.com, ziyaretçileri tarafından sitesindeki formlar aracılığıyla sunulan kişisel verileri (isminiz, elektronik posta adresiniz, iş ve ev adresiniz, telefon numaranız, v.b.) üçüncü kişilere satmaz, kiralamaz veya hiçbir şekilde kullandırmaz.”

    Bunu bu sitenin ‘Gizlilik Bildirimi’ sayfasinda yazan kimdir? Okuyan var midir?

    Kendi yazdiklarinizi kendiniz bu kadar mi ciddiye alirsiniz?

  • Sadet SEVİNÇ

    Bilmiyordum, öğrendim,üzüldüm
    Bu önemli konuyu sitenize taşıdığınız için teşekkür ederim

  • Muzmin Anonim

    Bu yaziya geri donmem gerekti…

    Istanbul’un fethinin 1953 senesine kadar kutlanmadigini, 1953 senesinde (500nc yildonumu) de esasen usulen kucuk bir kutalama ile gecistirilmek istendigini, ama, bunu Hurriyet gazetesinin baslattigi bir kampanya sonucu yapmak zorunda kaldigimizi biliyor muydunuz? Hurriyet’in bunu safiyane milli duygularla yaptigini dusunuyorsaniz, size hayatta basarilar dilerim tabii ki…

    500 sene boyunca kimsenin aklina gelmemis gibi, 500 sene sonradan itibaren Istanbul’un fethinin kutlanmasi bazi dusmanliklari derinlestirmekten , ve bu dusmanliklarin varligindan fayda umanlarin isine gelmekten oteye ciddi bir faydasi yok.

  • Kartopum

    selam. Nette başka bir şey ararken buldum bu yazınızı. Haluk bey e teşekkürler.
    Takip ediyorum genelde sizi.
    Güzel bir yazı ama gazeteler şimdi dini kutlama yapılsa ayyuka çıkarırlar havai fişekli gösteri onlara hitap etse de onu bile yayınlamıyorlar ne hikmetse.

    Ben bu açıdan düşünmemiş ve niye bazı malum kişilerin düğün gösterileri bile sayfalarca verilirken Fetih gecesinden bahsedilmiyor diye üzülmüştüm. Farklı açıdan bakmamı da sağladınız teşekkürler.
    Ama basının kutlamalardan bu yönden bahsetmediğini düşünmüyorum.

  • hayzer

    haluk hocanızın yazısını biraz okudum niyeti belli.acaba istanbulda yaşayanlar ki ben elli senedir yaşıyorum.etraflarına bakıp istanbul un hersene ne kadar eksildiğini,kirlendiğini,düşürüldüğünü görmüyorlar mı.istanbul rengini bile kaybetti.artıkgüzelim mavi yeşili gittikçe beton grisine döndü.sefalete büründü .fethi kutlasanız ne olur kutlamasanız ne olur

  • ocam,

    Haluk Hocam,

    Bu sabah TRT’de Hereke’nin Türk tarihini ele aldığınız muhteşem programınızı izledim. Adınızla Google’da uzun bir yolculuğa çıktım ve ta bu yazıya kadar vardım. Bu güzel yazınız ve bitmeyen fetih coşkusu için sizi tebrik ediyorum. Saygılarımla.

Leave a comment to Sadet SEVİNÇ

YORUMU GÖNDER