Gül Kız

Gül Kız

Yazan:

Gül

Genç adam, işe giderken hergün yolunun üzerindeki güllerle dolu bahçeye bakmadan geçemezdi. Her sabah o rengarenk güller içini neşeyle, sevinçle dolduruyordu. Günler geçtikçe güllere bakan gözleri, bahçedeki eve takılmaya başladı. Çünkü, son günlerde o evde, tül perdenin gerisinde bir genç kızın silüetini görüyordu. Her geçişinde güllere ve pencerede belli belirsiz görünüp kaybolan genç kıza bakmadan edemiyordu.

Bir sabah her zamankinden daha erken yola çıktı. Bahçenin önüne geldiğinde yüreğinin titrediğini, içinin ürperdiğini hissetti; her gün tül perdenin arkasında gördüğü kız, bahçede gülleri suluyordu. Güzel kız, genç adamı görünce yüzü kızararak içeri kaçtı. Genç kızın hayali gözlerinden kaybolmasın diye gayret eder gibi gözlerini sabit bir halde bir güle dikerek öylece kalakaldı. Gördüğü güzelliğin etkisinde kalmış, sevdalandığını düşünüyordu. Genç adam, artık hergün bir öncesine göre biraz daha erken geçiyordu, kızı tekrar görürüm umuduyla. Fakat tüllerin gerisinde görünüp kaçan bir silüetten başka şey göremiyor, kahroluyordu. Genç kız da her sabah heyacanla tüller arkasına geçiyor, genç adamın gelmesini bekliyordu.

Bir gün, genç adam bahçenin önünden geçmedi. Genç kız gün boyunca boşuna bekledi. Ertesi gün, daha ertesi gün yine boşuna bekledi, genç adam gelmedi. Genç kızın yüreğine hüzün doluyordu.

Başka bir gün, yine umutsuz gözlerle yola bakarken, bir grup insanın omuzlarında tabutla geçtiklerini gördü genç kız. Aklından geçen korkunç düşünceden tüm vücudunun titrediğini hissetti, yüreği sıkıştı; yoksa genç adam ölmüş müydü !.. Genç kız yine hergün tüllerin arkasına geçiyor, boş gözlerle dışarı bakıyordu. Yüzü de, artık bakmadığı, sulamadığı gülleri gibi soluyordu.

Genç adam bir gün yine geçti bahçenin önünden. Bir aydır yattığı hastaneden sonunda çıkmış, ilk iş olarakta güllü bahçenin önüne gelmişti.

Ama ümit içinde geldiği bahçenin önünde, gülen yüzü asıldı; bahçedeki güller solmuş, pencere kara perdelerle sımsıkı kapatılmıştı. Genç adam yolda oynayan çocuklara sordu; “Bu evde kimse yaşamıyor mu?” Bir çocuk; “İhtiyar bir kadın yaşıyor.” dedi. Genç adam cevabını duymaktan korkarcasına, başka bir soru sordu:

“Burada yaşayan genç kız ne oldu?”

Çocuklardan biri atıldı: “O öldü.”dedi, genç adamın yana düşen kollarını, yaşaran gözlerini görmeden başka bir çocuk atıldı; “Verem olmuş, dün öldü.”

Yıllar sonraydı, küçük bir çocuk heyacanla annesiyle babasının yanına koştu, güller arasında, sallanan sandalyede oturan ihtiyar adamı göstererek bağırdı:

“Dedem gülüyor, dedem gülüyor baba !..”

Koşarak ihtiyarın yanına gittiler, gülerken hiç görmedikleri yüzüne baktılar. Elinde bir gül olan ihtiyar adamın yüzüne, gerçekten bir gülümseme yayılmıştı; biten bir hasrete seviniyormuş gibi, yıllardır görmediği birine kavuşuyormuş gibi mutlu bir gülümseyişti bu. Fakat gözleri kapalıydı…

Kalıcı bağlantı

Related Posts

16 Responses to Gül Kız
  • Osman Özcan

    Çok güzel, güzel olduğu kadar hüzünlü bir hikaye. Türk edebiyatında buna benzer birkaç hikaye var sanıyorum. Bir yandan ümitlendirirken bir yandan üzüyor.

  • Saadet Badem

    Çok ilginç bir hikaye çok duygulandım gerçekten… öpüyorum sizi..

  • Arzu Bilban Aslan

    çok duygulandım , güzel bir hikaye…….
    dileğim bütün sevenler KAVUÅ??SUNNN

  • Ahmet ünal ÇAM

    Hikayemi beğendiğiniz için sevindim. Site yönetimi arzu ederse “Yürekteki yanık” – ” Taksi” – “Å??airin kaybedişi” – “Son bomba yüreğime” gibi hikayelerimi de göndermek isterim.

    Saygılarımla….

  • Devletşah

    Ahmet bey;

    Sizinle tanışmak çok büyük mutluluk. Eğer hikayelerinizi gönderirseniz zevkle okur ve yayınlamaya çalışırım.

    Saygılarımla

  • bayram arslan

    fazla bi yorum yapmama gerek olmadığını düşünüyorum
    Gerçekten mükemmel bir hikaye
    Sizi tebrk ederim
    Saygılarımla

  • Ahmet Ünal ÇAM

    Hikayemi beğenmenizin verdiği cesaretle Mayıs ayının ilk haftasında çıkacak ilk kitabımın (BIRAKIP GÄ°TTÄ°N BENÄ° YARALI / Å??iiirler)
    sevincini sizlerle paylaşmak istedim.
    İlgilenen arkadaşlar olursa http://kitap.dosyasi.com
    nasip olur da ilk kitabım yeterli satışı yakalarsa, “İÇİMDE BÄ°R SIZI KALDI” Adıyla kısa öykülerimi de kitaplaştırmaya çalışacağım.

    Saygı ve muhabbetlerimle…

  • mithat tosun

    gerçekten hüzünlü bir hikaye.
    iletişim özürlü bir milletmiyiz ? biraz cesaret biraz özgüven ve bu hikaye farklı bitebilirdi. ha belki hikaye olmazdı bile o zaman lakin ben böyle hikayelerin olmadığı insanların mutlu olabildikleri bir dünya özlüyorum. aşk varsa haykırılmaya da uğrunda savaşmaya da değer. yoksa maksat hikaye olsun acı çekelim platonik olsun…
    ben pragmatist bir romantiğim herhalde bu hikayeden hoşlanmadım. illa acı çekmek isteyen platonik mazoşistlere iyi eğlenceler dilerim.

  • r mumay

    kavuşmalar hep mahşere saklanır,ne yazık ki her taraf yaşayan ölülerle dolu:((

  • kelenderis

    Hikayenizi az önce özel bir radyoda dinledim. Çok hoşuma gitti. Biraz araştırınca da bu siteden haberdar oldum. Teşekkürler…

  • Ahmet Ünal ÇAM

    Keşke o özel radyolar yayınlayacaklarını bana da bir email ile bildirseler(di).
    Yazarın/şairin yaşam kaynağı gibidir beğenildiğini/okunduğunu bilmek.
    ” Marifet iltifata tabidir ” der, eskiler, ki doğrudur.
    Belki aşağıdaki şiiri yazacak kadar moralsiz olmazdım.

    Gidecem buralardan
    ——————-

    Gidecem buralardan
    İçimde hüzün,
    İçimde acı,
    İçimde dertle, gidecem buralardan

    İnmeden ömrüme son perde
    Düşmeden başka başka derde
    Üzülecek yokken (hazır) geride
    Gidecem buralardan

    Hep acıya mahkum oldum,
    Hep ağladım, artık bıktım
    Ha yaşadım, ha ki öldüm
    Gidecem buralardan

    Dertle gönül doldu-taştı
    Çok dayandım, herkes şaştı
    Gayri beni bile aştı
    Gidecem buralardan

    Bir arşın gitmişim, dönüp baktım da
    Gülmedi gitti, şu kara bahtım da
    Hep, çekip-gitmek vardı aklımda
    Gidecem buralardan

    Herkes, bir maske takmış
    Hak-hukuk çook uzakmış
    Artık ruhum candan bıkmış
    Gidecem buralardan

    Ne bir dostluk, ne bir vefa
    Her ümidim, kalktı rafa
    Kararlıyım artık bu defa
    Gidecem buralardan

    Ahmet Ünal ÇAM

  • Devletşah

    Ahmet bey;

    Bazen böyle şeyler oluyor. Ben de kimi zaman sitemle ilgili yapılan birşeyi başkasından duyup öğreniyorum… Tabi sizin sanatçı tarafınız ağır bastığı için daha farklı hissediyorsunuzdur.

  • sinem

    bn 14 yaşındayım oks sınavına girdim 2 hafta olacak nerdeyse bi yazı yazdım bu yazımı size ulaştırmakistiyorum veya sitye.haber bekliyorum

  • beyoğlu

    hani kelimin bittiği sözcüklerin bir türlü bir araya getilemeyip son noktanın atılamadığı ,o an…..
    SEVGİ veMUHABBETLE kalın.

  • elif

    superrrrr bır hıkaye sevene ve sevılene ıbret olacak bır hıkaye

  • huriye

    gercekten anlamlı gercekten güzel kım bılır belkıde coğu asığın sonu bu olmustur belkıde kım bilir… cok güzeldi kım yazdıysa ellerine sağlık belkıde günler gecmeden herkes birilerine herseyi söylemelı.:)

Yorum yapın

YORUMU GÖNDER