Sapanca, Kartepe, Maşukiye

Sapanca, Kartepe, Maşukiye

23 nisanla birleşen hafta sonunun geçtiğimiz günlerden serin hatta soğuk geçeceğini okuduğumda açıkçası dört günlük bir tatilin beni dinlendirmekten çok, hasta edeceğini düşündüğümden, evde kalmaya karar verdik. İyi ki de öyle yapmışız. Bildiğim bütün 23 nisanlar gibi bu yıl da hava soğuktu. Sabah kahvaltısı için gittiğimiz Cafe Cadde’den boğaz şişliği ve kulak ağrısı ile döndüm. Ertesi günü yatakta geçirip dinlenirken plan yapmadan duramadığımı fark ettim. Bütün kışı evde film seyrederek geçirdikten sonra, bahar beni dışarıya çağırıyordu. İstanbul’a yakın bir yerlere gidip, temiz havayı içime çekmeyi, sessiz kıyılarda fotoğraf çekip, kitap okumayı hayal ettim.

Sapanca

Haritayı açıp, gidebileceğimiz yerlere göz gezdirdiğimde, Sapanca bana göz kırpmaya başladı. Hemen araştırmaya koyulup neler yapabileceğimize baktım. Kardeşimin üniversitedeki yıl sonu projelerinden birisi olan Maşukiye’yi ve bu yıl geçtiğimiz senelere nazaran kayak yapanlardan daha sık duyduğum Kartepe’yi de dahil edince nefis bir program oluştu.

Özgür‘ün tavsiyesi üzerine kahvaltıyı da oralarda yapmaya karar verip erkenden yola düşmeyi planladık. Ama hayat her zaman planlandığı gibi olmuyor. Sabah gözlerimi açtığımda yola çıkmayı düşündüğümüz saati çoktan geçmiştik. Eşimin iş ile ilgili bitirmesi gerekenleri bekledikten sonra takriben 2 saat gecikmeyle yola koyulduk. İnatla kahvaltı etmememiz, bizim gibi iki kahvaltı düşkünü için şaşırtıcıydı.

Bir saat kadar sonra, Sapanca çıkışında, İzmit istikametinde Küçük Evim’de kahvaltı masasında oturuyorduk. Açık büfeden tabaklarımızı doldurmuş, serin ama insanı üşütmeyen, ferah havada güneşin keyfini sürüyorduk. Sakız gibi uzayan kaymağı kolestrolüne aldırmadan, bal ile karıştıra karıştıra yedik. Bence kahvaltının en unutulmaz lezzeti de oydu.

Sapanca gölünün kenarında yürüyüp, fotoğraf çektikten sonra, tok karına etrafta yapacak çok bir şey olmadığını anladık. Herşey sizin alabalık yemeniz için düzenlenmişti. Göl kenarında otururken, Twitter’daki mesajıma gelen yorum programımıza yeni bir yön verdi. Burak Kaiser ‘Sapaca’ya değil Kırkpınar’a gidin’ diyordu. Tabi ki ben de ilk anda sizin gibi Kırkpınar’ın Edirne‘de olduğunu ve aramızda mesafeler olduğunu düşündüm. Bu esnada da haritaya bakmayı ihmal etmedim. Yakınlarda Kırkpınar adında bir köy daha varmış. Kartepe yolu üzerinde olduğunu görünce, gölün o tarafına da bakmaya karar verdik.

Çirkin ördek yoktur

Kırkpınar’a vardığımızda bizi pazar bekliyordu. Hemen pazara girip, alışverişe koyulduk. Tazecik sebzelere, meyvelere baktık. İstanbul pazarlarında görmediğimiz civcivlerle oynadık. Bu esnada Shopkolik‘ten gelen kahve daveti bizi çok mutlu etse de Kartepe’ye çıkmaya başlamıştık. Yolda sıra sıra bizi geçen Kartepe tırmanışına katılacak ralli arabalarının gürültüleri hakkında konuşurken, açık camdan duyduğum ‘benzin yerine kurufasulye koyuyorlar herhalde bunlara’ yorumu bütün gün beni gülümsetmeye yetti.

Tepeye yaklaştıkça kar da etrafta görülmeye başladı. Bazı yerlerde manzaranın keyfini çıkartmak için dururken, bazı yerlerde bu yıl yapamadığımız kartopu savaşını yapmak için durduk. Tshirtlerle kartopu oynamak da ayrı bir duyguymuş. Kartepe tırmanış yarışı antremanları için yolun 16:00-19:00 arası kapanacağını öğrendiğimizden çok geçe kalmadan 15:30 gibi aşağıya indik. Aslına bakılırsa karnımızın acıkmasının bunda rolü çok büyük.

Maşukiye’de eriyen kar sularının oluşturduğu bir derenin kenarında kiremitte alabalık yerken, yorgunluğun üzerime çöktüğünü hissettim. Balıkla beraber getirdikleri, Çerkez peyniri eritmesi sabah kahvaltısındaki kaymağın pabucunu dama attıracak kadar lezzetliydi. Yemeğin ardından İstanbul’a doğru yola çıktığımızda arabadaki tek ses, çalan müzikti.

Kalıcı bağlantı

Related Posts

15 Responses to Sapanca, Kartepe, Maşukiye
  • Sergüzeşt

    Bu haftasonu ben de Sapanca’da idim. Hep yoldan geçerken gördüğüm ilçenin ilk defa içine girmiş oldum. Güneşin batışını sisli göl kenarında izlemek, İstanbuldere’de şelale kenarında alabalık yemek güzeldi.

  • BETÜL

    bekarken her hafta sonumuz orada geçerdi çok keyifldir bilirim.

    sevgiler

  • Neslihan

    Harika yerler…Haftasonu gezileri için gerçekten ideal.
    Bursa’ya da bekleriz
    sevgiler..

  • huysuzbalik

    Muhteşem anlatmışsın sevgili Devletşah. Ben de Bolu falan çok dolaştım ama Sapanca nedense hiç uğramadığım bir yer. Bir dahaki sefere önerilerini dikkate alacağım. Sevgiler…

  • burcu demirel

    selam devletsah,
    bizim buralara hosgeldinis demek ki, haberimiz olmadi 🙂 biz hemen kartepenin eteginde oturuyorus..bir dahaki kahvalti keyfiniz icin size masukiyedeki cansu alabalik’i oneririm..kucuk ev de guzeldir ama cansu da acik havada, cimenler uzerinde koy kahvaltisi yapabilirsiniz..http://www.masukiye.info/default.htm

  • ilkay

    Selam Devletşah,

    Nazik hediyeni aldım…
    Çok teşekkür ederim…
    Her yudumda seni anımsayacağım…
    Sevgiler,

  • sevilay

    sevgili devletşah..sizin sitenizin üyesiyim ankarada oturuyorum .yazılarınızı keyifle takip ediyorum hergün önce sizi sonra diğerlerini geziyorum ki başka yerleri gezmeye inanın vaktim olmuyo .bugünde mail gelince size ulaşmak istedim ayağınıza sağlık …gitmiş kadar oldum daha nice keyifli yplculuklar yapalım.birde size danışmak istediğim bi konu var ben biraz acemi netçilerdenim mutfak ve sanatla uğraşmak en büyük zevkim mesleğim estetisyenlik ama şimdi çalışmıyorum iki oğlumu evlendirdim 5 aylıkta bir torunum var …iki siteye önceden ulaşıyordum şimdi davetli olmak gerekiyo…bu nasıl bişey…calimero ve bir tutam baharat beni aydınlatırsanız sevinirim..derginizede bayılıyorum..iyi ki varsınız kocama öptüm sizi sevgiyle kalın ….[ankarada bir aktivite olursa bulunmak isterm.]

  • Kendimce

    Merhaba Devletşah ben bir maşukiye aşığıyım oranın doğası,havası beni hep cezbetmiştir.
    Ne güzel bir hafta sonu geçirmişsiniz.Resimler mükemmel bakmaya doyamadım.
    Sefanız olsun

  • Zeynep ERSİN

    Bir İzmit’li olarak çok memnun oldum bizim buraları fotolarda görünce.Kırkpınar’da Kıyı Cafe’yide tavsiye ederim.Yine zevkle okudum 23 nisan gezmenizi:)

  • catgirl

    selamlar 🙂 yemekname okuyucusu olarak yemekname ile ilgili bir çok sorum var danısabileceğim bir mail adresiniz varmı ben goremedim ama 🙁

  • Burçak

    Merhaba,

    Kırkpınar’da bir yazlığımız var. İstanbul’un keşmekeşinden kaçıp haftasonları taze bir nefes almak için muhteşem bir yer gerçekten. Bir daha giderseniz tavsiye edeceğim yemek yerleri: Kırkpınar’da Doydum dürümcü, Kıyı ve Gölevi. Sapanca’dan yukarı çıkarsanız ise İstanbuldere’ye varacaksınız. Alabalık sevmediğim için hararetle tavsiye edemesem de kahvaltıları muhteşemmmdir gerçekten. Ormanın içinde bir dere kenarında yersiniz yemekleri. Tüm gün yayılabilirsiniz. Haftasonu ve yaz ayı içinde gidecekseniz rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederim.

  • selin

    Maşukiye denince Yazıcı Köyevi’nde kahvaltı yapmış olmanızı dilerdim, çok şey kaçırdınız.. http://selince.selinozgur.com/?p=91

  • SEVDA KUŞ

    Merhaba
    Ben Sapanca’ya bağlı Yanıkköyünde yaşıyorum.Köyümüz Otobandan çıktıktan sonra Kırkpınarı hemen 3 dk geçince yol üzerinde bulunuyor.
    Yazınızı okuyunca size küçük bir tüyo vermek istedim.Haziran’ın ilk haftası köyümüzde kermes adı altında yöresel yemeklerin yer aldığı kafkas kökenli halklardan oluşan bir köy olduğundan yöresel dansların yapıldığı bir şenlik düzenleniyor.Ajandanıza not ederseniz sizi de ağırlamaktan büyük mutluluk duyacağım.Sevgiler…

  • ayşe keskin

    bigün yolunuz düşerse istanbul derede aşina motel restoronada bekleriz harika bir doğa deresi yeşilliği ve kazlar kuşlar ördekler ve o muhteşem kahvaltımız sizlere sunmaktan mutluluk duyacağız eşim ve ben bide oğlumuz sizi bekliyoruz saygılar.

  • sapanca.org

    doğa harikası bir yer sapanca.

Leave a comment to burcu demirel

YORUMU GÖNDER