TELAFFUZ

TELAFFUZ

TELAFFUZ [/ince] i. (Ar. lafz “söz söylemek”ten telaffuz)

  1. Bir harfi ses özelliklerini, bir kelimeyi hecelerin uzunluk ve kısalığını, kalınlık ve inceliğini, vurgu özelliklerini belirterek söyleme, söyleyiş, söyleniş: Telaffuzundaki sertlik beni ürküttü (Reşat Nuri Güntekin). Telaffuzundan Karamanlı olduğunu sandım (Reşat Nuri Güntekin). Goşo, İspanyolca Ganço telaffuz olunurmuş (Refik Halit Karay).
  2. Söz söyleme.

* Telaffuz etmek:

  1. Söylemek: … ondan başka kimsenin bunu telaffuz etmesi yasaktı (Kâtip Çelebi’den Seç.). Dudaklarına kadar gelen bir iki kelimeyi bir türlü telaffuz edemeyip dili tutulmuş gibi mebhut kaldı (Nâbîzâde Nâzım).
  2. Bütün özelliklerini belirtecek tarzda seslendirmek: Arap hançeresinin Roma kelimesindeki o’yu u telaffuz edişinden Araplar’ın Roma’yı nasıl tesmiye ettikleri bellidir (Yahyâ Kemal Beyatlı). Onun yerine Türkçe’yi mevlit gibi âdeta tecvitle telaffuz eden bir hoca beş mumluk bir petrol lambası ışığında Battal Gāzi okuyordu (Ahmet Hamdi Tanpınar).
Kalıcı bağlantı

Related Posts

One Response to TELAFFUZ
Leave a comment to Cem Vedat ISIK

YORUMU GÖNDER