Zinciri Kırmayın!

Zinciri Kırmayın!

Zinciri Kırmayın!

Seinfeld dizisini ve Jerry Seinfeld‘i bilmeyen yok gibidir. Geçenlerde Jerry Seinfeld’in çalışŸma prensibi ile ilgili bir yazı okudum. LJocukluğŸumdan bu yana duyduğŸum ve size de bahsettiğŸim bir sistemi tekrar ediyordu.

1190592545_70c77b4414_o

Malumunuz Amerika’da komedyenlik bizdeki standupçılık gibi. Barlarda gösteri yapılıyor, turnelere çıkılıyor. LJalışŸma prensibini aktaran kişŸi Seinfeld dizisinin ilk yıllarında hala turnelere devam eden Jerry Seinfeld ile bu gösterilerden birisinde sohbet etme fırsatı yakalamışŸ. Kendisine nasıl olup da bu kadar genç yaşŸta bu kadar başŸarılı bir komedyen olduğŸunu, bir sırrı olup olmadığŸını sormuşŸ. Daha sonra aldığŸı cevabı hayat prensibi olarak benimsediğŸini söyleyerek devam etmişŸ.

“İyi komedyen olmanın yolu her geçen gün daha iyi espriler yapmaktır. Daha iyi espri yapmanın yolu ise her gün yeni espriler yazmaktır” demişŸ. Bununla kalmayıp nasıl bir teknik uyguladığŸını da anlatmışŸ. LJalışŸma odasının duvarına yılın bütün günlerini tek sayfada gösteren bir takvim astığŸını, espri yazdığŸı her günü kırmızı kalemle çarpı şŸeklinde işŸaretlediğŸini, bu çarpıların bir müddet sonra uzun bir zincir oluşŸturduğŸunu söylemişŸ. Kendisinin tek yaptığŸı işŸin “zinciri kırmamak” olduğŸunu söylemişŸ.

İşŸte bu satırları okuduğŸumda yüzümde bir gülümseme belirdi. Bütün çocukluğŸum bu sistemin kişŸisel gelişŸim açısından ne kadar faydalı olduğŸunu dinlemekle geçmişŸti.

“Kendini iyi ifade edebilmek için her hangi bir şŸey hakkında hergün en az bir paragraf yazı yazmalısın.”

Aralıklarla bunu denediğŸimi biliyorum. ܜç dört günü, bazen bir haftayı bulan bu denemeler beni deli ediyordu. Masanın başŸına oturuyor kalemi elime alıyor ve bir konu hakkında yazmaya çalışŸıyordum. İşŸte her şŸey o dakika başŸlıyordu. ֖ncelikle yazacak hiçbir şŸey bulamıyordum. Bundan şŸikayet ettiğŸimde “Defterinin kenarındaki kıvrılmışŸ yeri ya da kapının üstündeki şŸu siyah çizgiyi yaz” dediler. Anladım ki önemli olan yazmaktı. Konu hiç ama hiç mühim değŸildi.

Önce tavanın köşŸesinden dökülmüşŸ sıva parçasının boşŸ bıraktığŸı yeri yazdım. Yalnızca bir cümle… Ertesi gün su içtiğŸim bardağŸı yazmışŸtım. O da bir cümleydi. Sonra alışŸıldığŸı üzere vazgeçtim.

Bir vakit sonra yine konuşŸurken “Kendini iyi ifade edebilmek için her hangi bir şŸey hakkında hergün en az bir paragraf yazı yazmak gerek” denildi. Ben yine şŸikayet ettim.

– Bir cümleden uzun yazamıyorum.
– Bazen bir paragraf bir cümledir.
– BeşŸ kelimelik cümle mi bir paragraf?
– Daha uzun da yazarsın. Biraz sabret… Ama illaki bir ipucu istiyorsan kendine şŸunu sor: bu yazıyı kör birisi dinlediğŸinde benim anlatmak istediğŸimi mi anlar?

O hafta bir cümleden uzun paragraflar yazdım. Tabi ki sonunda yine bıraktım. Ama onlar söylemeyi bırakmadılar.

Zincir - tahrik kuvveti

Aradan yıllar geçti. DağŸınık duran tariflerimi, yazılarımı toplayan bir web sitesi sahibi oldum. Sabah uyanıp bugün ne yazsam diye masanın çevresinde dolandığŸımı, yazdığŸım ilk cümlenin ardından “eee” başŸka deyip kalktığŸımı. Biraz sonra oturup bir cümle daha eklediğŸimi. Bazı günler ise yazamadan kalktığŸımı çok iyi hatırlıyorum.

O zamanlar her gün yazamasam da aklımda her gün yazma fikri ile dolaşŸmaya başŸlamışŸtım. YazmadığŸım günler vicdan azabı çeker gibiydim. Sabahları “bugün mutlaka yazacak bir şŸey bulmalıyım” diyordum. Bu cümleyi söylerken asıl gerçeğŸi unuttuğŸumun farkında bile değŸildim. Konu hiç ama hiç mühim değŸildi. Ancak ben bunun farkında bile değŸildim. Her nedense derdim uzun yazılar yazmaktı. Günler geçtikçe bulduğŸum konular hakkında bir paragraftan uzun yazılar yazmaya başŸladım. Sonra gözüme her şŸey yazılabilir görülmeye başŸladı. Masamın başŸına oturuduğŸumda önümde duran çay bardağŸından, camdan gördüğŸüm kuşŸa kadar her konuda yazabileceğŸimi fark ettim. Konu hiç önemli değŸildi. ǖnemli olan onu anlaşŸılır ve okunur şŸekilde yazmak, kendini iyi ifade edebilmekti.

Aylar geçtikçe beşŸ kelimelik yazılardan kimi zaman 1605 kelimelik yazılara ulaşŸtım. Kimi zaman da bu yazı gibi 655 kelimelere.

Şimdi 2,5 yıl önce Jerry Seinfeld’in çalışŸma prensibi hakkındaki bu yazıyı size anlatmak isteseydim nasıl yazardım diye düşŸünüyorum. Muhtemelen şŸöyle olurdu:

“Bugün okuduğŸum bir yazıda Seinfeld’in yazarı Jerry Seinfeld’in nasıl çalışŸtığŸını öğŸrendim. İyi espri yapmak için her gün yazdığŸını ve bunları bir takvime çarpı koyarak kontrol ettiğŸini söylemişŸ. Takvimdeki çarpılar bir zincire benzediğŸinden iyi bir komedyen olmak için tek yaptığŸının zinciri kırmamak olduğŸunu anlatmışŸ.”

Fikirlerin zincirini kırmak için zinciri kırmamak. İşŸte bütün mesele bu.

Bugün önemli olan ise bu yazı ile tam 233 gündür zinciri kırmayışŸımdır. Ve bu yazı da benim zinciri kırmayarak geldiğŸim noktadır.

Not

Kendi zinciriniz için bu takvimi kullanabilirsiniz.

Kalıcı bağlantı

Related Posts

18 Responses to Zinciri Kırmayın!
  • Pınar

    Devletsah
    öyle bir yazı yazmışsın ki, ebeveynlerinin dediği gibi, kör biri bile anlayabilir, üstelik tek bir kelimesini bile kaçırmadan. Kurduğun bu zincirin hiç kırılmamasını diliyorum. Birer zincir de bizler oluştursak diyorum. Kara kaplı ajandamı çıkarıp yazıyorum ara ara, ama bir zincir oluşturma fikrim hiç olmamıştı. Bu yazıdan sonra her baktığım yönde bu fikri bulacağım.
    Zincirin ilk halkası olabilir belki bu paragraf, ne dersin?

  • Gül Nur

    Sağol güzelim! Bu yazdığın için de, her yazdığın için de…

  • Aysen

    merhabalar,

    ben yazi yazmayi hic beceremiyorum, ama cok yazmak istiyorum.
    bir zamanlar günlük tutuyorudum, ama biraktim, bagzi seyleri hatirlamamak icin.
    ama sizin verdiginiz örnek cok hosuma gitti, yani hergün herhangi bir sey üzerine bir satir dahi ileride satirlara dönüse bilir, ne demisler: ” damlaya, damlaya göl olur”…saygi ve sevgilerimle..öptüm

  • humeyra

    ne tesaduftur ki tam 3 gun once zinciri kirmamaya karar vermistim. hic yazmak isteemdigim gunlerde bile bir cumle yazmaya, vakit bulup bloga giremessem bir yerlere karalamaya, daha once defalrca yaptigim gibi bu karari da bozacagimi bilerek ama artik bir blogum olmasi beni biraz olsun tetikliyor galiba…sessiz ve genc okuyucunuza biraz zaman ayirisaniz cok sevinirim.

    http://heflatun.blogspot.com/

  • hakan

    kaleminize sağlık çok güzel bir yazı olmuş

  • eda suner

    Devletimşahım 🙂 Ya ben akıllı kadınları seviyorum hele ki senin gibi elleri yemek yapmakta marifetli olduğu gibi kalemi konuşturmakta da güçlü ise! Ellerine yüreğine sağlık. O zincir hiç kırılmaz sendeki bu enerji varolsun yeter canım 🙂

  • Selen

    Devletşah,
    Ben de okuldayken doğru düzgün kompozisyon bile yazamayanlardandım. Hala da çok istesem de öyle süslü sözler, üç kere okuyunca ancak anlaşılan edebi cümleler kuramam. Fakat farkettim ki özellikle blogumu açtıktan sonra daha rahat, içimden geldiğince ve anlaşılır şekilde yazabiliyorum. Belki de bu yazma alışkanlığını her güne yaymak lazım dediğin gibi…
    Sevgiler

  • evvelzamanicinde

    sevgili Devletşah, çok hoş ve doğru bir yazı olmuş. Zinciri kırmamak, esas olan bu ama yazabilmek için çokça okumak da gerekli diye düşünüyorum yoksa hiç kitap yüzü açmadan, heybeni bilgiyle doldurmadan yazılan her şey ortaya çalakalem yazılmış laf yığını olarak çıkar.Yazmayı seviyor ve yazmak istiyorsak, konu olarak evet her şeyden beslenebiliriz ama etkili, doyurucu olmak için önce okumak gerek.Bu yazmak isteyenlere küçük bir tavsiyeydi sadece.
    Ben de yazmayı çok seviyorum, yazıyorum da.Ayrıca yazı hepsinden ziyade terapi gibi, yazdıkça ruhunuzun dinlendiğini, kendinizin zenginleştiğinizi hissediyorsunuz.okumaya ve yazmaya devam…

  • YILDIZ SEYRI

    Merhaba Devletsah,
    Bu hersey icin boyle sanirim. Spora, diyete, para biriktirmeye, okumaya, yazmaya, dil calismaya bir ara verince pesi gelmiyor. Peki biz de insaniz yahu, hepsine birden nasil hic ara vermeyecegiz. Makine degiliz ki…

  • sadiye guney

    Merhaba,

    Uzun zamandır sitenizi gizli gizli (yorum yazmadan)takip ediyorum. Herşey mükemmel, sizden çok şeyler öğrendim. Emeğinize sağlık, kendi adıma teşekkür ederim.

    Bazen bende ne yazsam diye düşünüp dururum. Yazınızı okuyunca bende değişimler olacağını umuyorum 🙂

    Belki de bütün yaşam tarzımız böyle olmalı. Yani yaptığımız el işinde, düzenli beslenme alışkanlığımızda, sevdiklerimize karşı olan davranışlarda , bu liste böyle uzar gider herhalde. Belkide önemli olan hayatımızdaki tüm zincirleri kırmamak.

    Sevgilerimle,

  • bora

    Ben de bu gece yazmaya üşeniyordum, bu yazının hatrına bir tane yazılır artık 🙂

  • matrakiye

    çok hoş bir yazı idi. bende kendime göre denemeler yazıyorum.bir zincir diğer zinciri bağlıyor ve zincir zinciri besliyor..
    ağzınızaikaleminize sağlık…

  • Tezel

    Yazılarınızı hep beğeniyle takip ediyorum. Okuduklarım, konu ne olursa olsun hep aynı hissi uyandırıyor. Yazılarınızın kişiliği var. Işığınızı yansıtabiliyorsunuz. Hep aynı sıcaklık var. Yakınlarımdan biriymişsiniz gibi hissettiriyorsunuz. Zincirleri kırmamak daha önce duyduğum ama üzerinde çok durmadığım bir kavramdı. Kişisel gelişim için güzel bir yol. Işığınızın daha da parlaması dileğiyle, (Bu arada daha önceki yazıma cevap verirken bay mı bayan mı olduğum konusunda tereddütünüz olmuş. Hemen söyleyeyim bir bayanım:) )

  • neşe

    sevgili devletşah,

    her gün bir paragraf yazarken acaba kitaplardan ünlü sözlerden v.s. bakarak (kitabı açıp bakarak) alıntı yapılabilir mi yoksa tamamen zihnimizde ne kalmışsa bir yazı yazmaya çalışmamız mı gerekiyor? beni okuduğun için şimdiden teşekkürler.iyilikler.

  • saime

    Sevgili Devletşah,
    Bu ne güzel motivasyondur böyle insanlara kendine güveni yazdıkça yazmanın çoğalacağının,yazılanları okumanın,konusuz da olsa konu yaratmanın en güzel örneği,ellerine,kalemine kuvvet,zincirleri kırmamak adına sevgiler

  • Mustafa Arif Razgartlı

    Yazı yazmak yaşanmışları,yaşanması hayal edilenleri ve düşünülenleri yazıya dökmek hoş bir şey…
    Bu benim blogumun adresi. http://mustafaarifrazgartli.blogspot.com/

  • pinar

    yeni kesfettim sizi.guzel yazilar:).zevkle okudum.

pingbacks / trackbacks on Zinciri Kırmayın!
  • ZİNCİRİ KIRMA

    […] yılında sevgili eşim Devletşah, Seinfeld’le ilgili bir makale okuyupbunu blogunda yazdı. Zinciri Kırmayın! O günden beri eşimle birlikte kendi hayatlarımızda bu kuralı pek çok […]

Yorum yapın

YORUMU GÖNDER