Akıp giden günler…

Akıp giden günler…

Son bir kaç haftadır neler neler yaptım?

Aralık ayı benim için çok hızlı geçen ama yine de bitmeyecekmiş gibi gözüken bir aydı. İş icabı yirmi tane kadar yılbaşı partisine katıldım. Her gece 12’den önce eve gelemedim. Ve sabah erkenden işe gitmek üzere köprü trafiğine daldım. Yorucu ve zor geçen günlerdi.

Å?imdi düşününce sadece sigara dumanı ve gürültü dışında birşey hatırlamıyorum. Söylediklerimi de unutmuş olmayı dilerdim ama malesef mümkün değil. Maruz kaldığım sigara dumanı nedeniyle akciğerlerim mahvolmuş durumda. Sabahları uyandığımda ilk bir saat nefes alamadan öksürüyorum. Çalıştığım yerde ve evimizde sigara içilmiyor. Bu konuda o kadar takıntılıyım ki misafirliğe gittiğimiz evlerde de -ev sahibine bile- içirtmiyorum. Yolda önümde yürüyen kişi sigara içiyorsa kaldırım değiştiriyorum. Sanırım bu yüzden partilerdeki dumandan çok fazla etkilendim.

Gürültü konusu ise başka bir durum. Å?u an kulaklarımda gece kulüplerinin kapısında yazdığı gibi geçici olarak duyma bozukluğu var. Eşime her söylediğini iki defa tekrarlatıyorum. Telefonumun ahize sesini orta kademeden yüksek kademeye çıkartım. Buna neden olan gürültü diye nitelendirdiğim ses kaynakları nelerdi biraz da onlardan bahsedeyim.

Ä°lk önce şunu söyleyeyim. Ä°nsan 20 partiye katılınca 20 değişik grup dinlemiyor. Zaten partilerin sevilen bir kaç ismi olduğunu öğrendim. Benim favorim Direnen Mızıkacılardı. Harika bir grup. Her tür müziği başarı ile yorumluyorlar. Fikir vermesi açısından ben en çok Grease müzikalinin şarkılarını söyledikleri bölüme bayıldım. Fırsatınız olursa kim bunlar demeyin gidin dinleyin. Galiba Kemancı’da zaman zaman çıkıyorlarmış. Sonra Barok isminde bir grup dinledim. Onlarda fena değildi. O geceki davete katılanlar baya dans etti. Bir de 3’lü dinledim isimlerini hatırlamıyorum. Epey uyku bastırmıştı. Arp, keman ve flüt üçlüsüydü. 2,5 saat kadar çaldılar. Tam yemek müziği. Sonra Nat King Cole’a benzeyen bir beyefendiyi dinledim. Kadife gibi sesi vardı. Gerçek adını öğrenemedim. Son olarak da Hande Yener’e katlanmak zorunda kaldım. Konser oldukça uzun sürdü. 2,5-3 saate yakın. Her şarkıyı iki defa söyledi. Kimsenin kendisini dinlemediğini neden anlayamadığını ben anlayamadım. Yılbaşı partisi için fazla ağır şarkılar seçmişti. Galiba dinlememesinin sebebi oydu. Madem bu kadar hoşuma gitti neden mi gürültü diyorum. Çok yüksek sesliydi de o yüzden. Merak ediyorum daha az sesle daha iyi olmaz mıydı?

Bu arada feci şekilde hasta oldum. Ä°yileşmek için sadece bir günüm vardı. O gün Kestane-Ye‘den birgün sonraydı. Hasta olmasaydım ev sahibini evde bulamayacaktınız. Kestane-Ye tarifimi bu şartlar altında uydurup yaptım. Ev sahipliğimden umarım memnun kalmışsınızdır.

Yılbaşı günü sadece uyumayı planlamıştım. Eşim sabahtan 1-2 saat arkadaşları ile görüşecekmiş. "Ben de geleyim Özgeyle otururuz, dönerken de alışveriş yaparız, evde yiyecek birşey yok" dedim. Eve geri döndüğümüzde saat 23:30’du. Özgeyle beraber çok eğlendik. Yemekler, pastalar yaptık. Uzun uzun sohbet ettik.

Tabi bu yoğunlukta yılbaşı ve kurban bayramı için e-kart hazırlayamadım. Ama sağolsun İlknur hanım bana eskiden kullandığım bir sistemi hatırlattı. AlışBağış! Siz e-kart gönderiyorsunuz sponsorlar sizin adınıza bağışta bulunuyor. Ne güzel değil mi!

Bu arada epey zayıfladım. 4 kilo kadar vermişim. Videoblogumu hayalet olarak sunmak istemediğim için kendimi bakıma aldım. Videoblogumda hem kurban bayramı için hem de faydalı olduğu için ciğer tarifi vermeyi planlıyordum. Ama bayram öncesi ciğer bulmak mümkün olmadı.

Bu arada çok sevdiğim iki abimin/arkadaşımın/dostumun babası Prof.Dr. Ali Yardım vefat etti. "Aman ben artık atmışımı geçtim yetmişime geldim. Å?öyle oturayımda bana hizmet etsinler" dediğini hiç ama hiç duymadım. Aksine ben daha nasıl hizmet ederim. Hangi konuyu araştırayım da kitap yazayım. Bu millete daha nasıl faydam dokunur diye sorardı. Vesselam büyük alimdi. Allah rahmet eylesin.

Haftanın Blogu

Ve son olarak Bloglar Alemi‘nde haftanın blogu seçilmişim. Çok mutlu oldum. Devletin bekası için çalışmaya devam!

Kalıcı bağlantı

Related Posts

6 Responses to Akıp giden günler…
  • Derya Çipan

    Merhaba Devletşah, öncelikle sana geçmiş olsun diyerek başlamak istiyorum, umarım en kısa zamanda daha iyi olursun. Sigara dumanı ve yüksek ses fikirlerine tamamıyla katılıyorum çünkü biizm evdede gelen misafirlere bile sigara içilmesineizin verilmiyor. Ayrıca Bayramını kutluyorum. Sevgiler…
    Derya….

  • zerrin sancar

    merhaba ben zerrin siteniz çok güzel bu kadar partiye gitmek merakımı bağışlarsanız ne iş yapıyorsunuz inanın ben sizi evhanımı sanmıştım. size hayatta başarılar ve sağlıklı huzurlu günler dilerim.

  • Deniz Umit

    kusura bakma ama videoblog larinda gordugum kadari ile neredeyse zayifliktan hasta gibi gorunuyorsun. 4 kilo daha zayif halini dusunemiyorum dogrusu.Hic kimse bu kadar zayif olup ayni zamanda saglikli olamaz diye dusunuyorum. Kendinize dikkat edin lutfen

  • Özgül Obuz

    Bende sana bugün yazmayi düsünüyordum, haberin yok ise bir bak diye. Yaziyi görünce cok sevindim senin namina. Tebrikler canim basarilarinin devamini cani gönülden dilerim.
    Bayraminida kutlar daha nice mutlu ve saglikli bayramlar dilerim.

  • emine igeç

    Merhaba devletşah,
    öncelikle geçmiş olsun diyorum.Haftanın boloğu seçilmenden dolayıda seni kutluyorum.

Leave a comment to Deniz Umit

YORUMU GÖNDER