Beddua Etme!

Beddua Etme!

Beddua Etme!

Bilmem siz de çocukken ‘bad dua etme, good dua et’ diye espiri yapar mıydınız? Şu saçma sapan espiriyi defalarca yapıp, her seferinde de güldüğümüzü hatırlıyorum.

Yıllar geçtikçe aslında ne derin, ne kadar güzel bir laf ettiğimizi düşünür oldum. Kötülük için dua etme. Hep iyi ve güzel şeyler için dua et.

Çocuk sahibi olanlar onlarca, yüzlerce defa ‘ağlamadan, güzellikle istersen konuyu düşünebiliriz.’ demiştir herhalde. Bilerek ya da bilmeyerek yine güzellikle talep etmeye iyi bir örnek.

Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir kitapta şu satırlar geçiyordu:

Her şey güzeldir, fenalık iyiliğin bir derecesidir. Pis ve fena görünen şeyler de iyi ve faydalıymış. Bir ev için bir billur bardak ne kadar lazımsa, çöp tenekesi, yerleri silen bir paçavra da o kadar lazımdır. Birliğe yetişemeyen göz, bunu böyle göremez.

Bu satırları okuduğumda ne kadar, kötü, pis, fena, çirkin dediğim şey varsa gözümün önünden geçti. Birliği, bütünü görmek mümkün müydü? Görünenin ardındakini bilmek? Bu düşünceler beni daha önce paylaştığım ‘Hızır ile İlyas’ın hikayesine‘ götürdü. Tabiri caizse koskoca peygamber isyan etmişti, biz mi etmeyecektik.

Son zamanlarda kafamı nereye çevirsem, dünyanın her yerinde sürekli; ‘birileri, bir yerler, bir şeyler,’ kahrolsun dendiğini görüyorum. Ve dünya gittikçe kötülükle doluyor. İster Allah’a inan, ister karmaya ya da istersen bambaşka bir şeye. Sen birileri için iyilik istersen, senin için de onun için de iyilik olur, kötülük istersen kötülük olur…

O yüzden belki de kahrolsun ba(ğ)zı şeyler yerine, dünya iyilikle dolsun diye dua etmek gerçekten ilaçtır.

Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.
Kalıcı bağlantı

Related Posts

10 Responses to Beddua Etme!
  • Özlem Beşe

    Bir kez daha kaleminize, fikrinize sağlık. Kullandığınız alıntının hangi kitaptan olduğunu paylaşmanızda bir sakınca yoksa okumak isterim.
    Teşekkürler, sevgiler.

    • Devletşah

      Merhaba
      Yazıdan link vermiştim kitaba. BAtmayan gün diye bir roman…

  • Sanem

    Mesela İsrail için nasıl bir good dua yapalım. Allah Filistin’e yardım etsin gibi mi ? Dünya iyilikle dolsun gibi mi ?

    Konuyu çocuk üzerinden daha basite indirgeyerek anlatırsak, çocuğumuz annesine vurduğunda/tekrar ettiğinde ”Anneye vurulmaz” diyerek ikaz etmek yerine, ”Anne Allah sana yardım etsin”mi diyelim…

    İyilik adaletten gelir, adil bir çocuk için kötüyü eliştirmeyi bilmeli çocuk yoksa adalet nasıl tecelli etsin.

    Daha açıklayıcı olması bakımından; Peygamber Efendimiz (asm), “Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin. Buna gücü yetmezse ona diliyle müdahale etsin. Buna da gücü yetmezse, ona kalben buğz etsin. (Kalben onu reddetsin.) Bu ise îmânî tavrın en zayıf olanıdır”3 buyurur.

    Evet muhabbet dolu bir nesil yetişmeli ancak ”kimliksiz” değil…

    • Devletşah

      Merhaba Sanem hanım;

      İkaz etmek ile beddua etmek çok farklı şeyler… ”Anneye vurulmaz” demekle ”Allah belanı” versin demek arasındaki fark çok açık ortada herhalde…

      Haklısınız iyilik adaletten gelir. Ve ilahi adalet mutlaka tecelli edecektir. Belki ediyordur da biz fark etmiyoruzdur. Bazen hayır gibi görünenler şe, şer gibi görünenler hayır olabilir. Biz bunun idrakine yıllar sonra varabiliriz.

      Peygamber Efendimiz ne demişse doğru demiş ve benim yazdıklarımdan da farklı birşey dememiş. Kötülüğe karşı o kişiye ”aklını başına al’ demek gerek. Almıyorsa Peygamber Efendimiz gibi cihada gitmek gerek. Yok buna gücün yetmiyorsa Allah’a havale etmek gerek. Ama Allah’a sen bunları öldür demek olmaz. O şüphesiz ki doğru olanı bizden daha iyi bilir. Onun adaleti bizimkisinden çok daha üstündür. Haliyle hepiniz kahrolun, belanızı bulun, soyunuz kurusun, ölün, bitin, sürüm sürüm sürünün demek doğru değildir. İlahi adalet onlara gerekeni yapacaktır. Haliyle buğz edin denilirken, kalbinizden onu Allah’a havale edin. O işin peşini bırakın. Allah en layıkını görür demek istiyor.

      Mhabbetli nesil yetiştirmek kimliksiz nesil yetiştirmek değildir. Herkese saygılı ve herkesi yaratıldığı için seven insanlar yetiştirmek gerek…

  • selma

    Sizin kadar iyimser olamiyorum. Gazze de olan katliami görmemek mümkün degil. Hele su andaki durumumuzda Israillileri ve onlar gibi düsünenleri sevmekle, dünyanin güzellesicegini de hic sanmiyorum. O bombalar sadece Gazze ye degil, ümmetin yüregine iniyor. Insallah bir gün ortadogu haritasindan katiller silinecektir. Dua zamanı Mescid-i Aksa için Filistin li Müslüman kardeşlerimiz için

    • Devletşah

      Selma hanım;

      Hiç iyimser değilim. Aksine bütün yazım karamsarlıkla ilgili. Herkesin ne kadar bencil ve bütünlükten yoksun olduğu ile ilgili.

      Ben olayları görmezden gelin demiyorum. Olayları görmezden gelmek insanlık suçu zaten. O bombalar benim yüreğime de iniyor. Anlatmak istediğim olaylar karşısındaki tavır mühim. Karşı tarafa bela okumak, kahrolun, ölün, sürünün demek doğru değil diyorum. Allah’ın işine karışmak ne haddimize. Eğer birşey -ara buluculuk, savaşmak ya da ne her ne ise çözümü- yapamıyorsak, en doğru ve adil olana havale etmek doğrudur diyorum. Allah ıslah etsin, Allah bildiği gibi yapsın demek doğrudur.

  • Berna Tokgöz Ergin

    Sevgili Devletşah ,

    Rahmetli anneannem birisi yanında bed dua ettiğinde hemen “selamün kavlen yada selamün kavlen min rabbin rahim” derdi. Bu yasin suresinden bir ayet (58.)ve Çok merhametli olan Rab’den bir söz olarak (kendilerine) “Selâm” vardır. demekmiş. Neden böyle derdi bilmiyorum ama evinin içinde kötü söz bela okunmasının eve getireceği ters etkiyi nötrlemek için yaptıgını düşünüyorum.

    • kamer

      çok güzelmiş…

  • nesrin

    Devletşah hanım ağzınıza yüreğinize sağlık nefsimiz , vicdanımızın önüne geçmesin ALLAH hepimizi o şuura erdirsin amin selam sevgiler

  • Ayşegül

    Geçen hafta cuma günü Eminönü Marpuççular Çarşısı’na gittim. Cuma saati yaklaşırken vaaz vardı handa. Nasıl bir yahudi düşmanlığı aşılanıyordu şok oldum. Vaazlarımız artık iyi ahlak, dürüstlük, iyi niyet, güzel huylar alışkanlıklar edinme öğütlerinden sapmış, kin nefret aşılamaya dönüşmüş. Kardeşlerime soruyorum bayram namazı ve cumalarda ne anlatılıyor diye. Düşmanlık aşılama artık vaaz konuları olmuş. Nefret bütün kötülüklerin çıkış noktası. Gözünü kırpmadan, içi yanmadan bir insanı bir çocuğu öldürebilmek kolay mı? O kadar nefret aşılanmış ki toplumlara kelleler kesiliyor ve top oynanıyor. Çocuklar hedef alınıp bombalanıyor. Nefretle mi değiştirebileceğiz dünyayı? Nefretle mi savaşları durduracağız? Biz beddua ederken nefret eden bir çocuk yetişecek yanımızda ve birgün nefret ettiklerini öldürme hakkını görecek kendinde. Allah sonumuzu hayır etsin. Nefretle büyümüş milletleri de ıslah etsin. Ne diyeyim?

Leave a comment to Berna Tokgöz Ergin

YORUMU GÖNDER