Pinterest’te dolanırken oyun hamurundan kardan adam resmi görüp, çığlık çığlığa bağıran Sufi sayesinde bu tarifi bulduk diyebilirim. Tabi aynı hızda da kaybettik. Bilgisayarın sağına soluna dokunurken hooop ekranları kapayıverdi. Allah’tan fotoğrafın altındaki ‘sadece 2 malzemeyle, nişasta ve saç kremi’ yazısını gözucuyla okuyabilmişim. Biraz ondan biraz bundan ekleyerek hemen yaptık hamuru. Dokusu o kadar güzel o […]DEVAMI

Neredeyse istisnasız bütün çocuklar kumla oynamaya bayılıyor. Çok ama çok nadirdir kumu sevmeyen. Sufi de tam bir kum canavarı. Saatlerce sıkılmadan oynuyor. Ama bu noktaya gelene kadar epey yoldan geçtik. Başlangıçta ellerim kirleniyor. Yapıştı vs gibi konularla istemiyordu. Tam da o zamanlarda pinterest’te gördüğüm ay kumu / moon sand tarifi işime çok yaradı. Yavaş yavaş […]DEVAMI

Sûfî de hemen hemen bütün erkek çocukları gibi araba sevdalısı. Anne, babadan sonra söylediği 3. kelime ‘avava – araba’. Kaç tane oyuncak arabası var bilemiyorum. Elimizi attıpımız yerden çıkıyor. Ama bu sevda sadece oyuncak olanlarla sınırlı değil. Otoparktaki bütün otomobillerin çevresinde bir tur atıp kapısına, egzozuna, farlarına bakıp ‘hımm’ diyoruz. Hele vosvosların çevresinde 3-5 tur […]DEVAMI

Biz Sûfî’ye doğmadan çok önce kitap okumaya başlamıştık. Hamileliğimin sanıyorum 13-14. haftasıydı henüz duyma yetisi bile gelişmemiş bir cenindi başladığımızda. Babası her gece bir hikaye okuyordu ona. Hatta evde olmadığı zamanlar için de bebeğimiz onu özlemesin diye kaydedip bırakıyordu. Doğduktan sonra da bu alışkanlığımızı kaybetmemeye çalıştık. İlk zamanlar o dünyadan bihaberken, ben kitaplarımı yüksek sesle […]DEVAMI