FAZÎLET

FAZÎLET

FAZÎLET i. (Ar. fażīlet)

  1. Dürüstlük, iffet, nâmus, merhamet, alçak gönüllülük, yiğitlik, sadâkat, adâlet, kerem ve ihsan gibi ahlâkî meziyetlerin hepsine birden verilen isim, erdem: Ol zamanda fazîleti ve geniş bilgisi ile meşhur A’reç Mustafa Efendi, kadılıktan ayrılıp ders vermek yoluna heves etmekle ders vermeğe başlamış idi (Kâtip Çelebi’den Seç.). Onu sevmek için cinsî câzibe hâricindeki fazîletlerini bulmaya çalışırız (). Fazîletin bu derecesi insana âdeta ıztırap veriyor (Reşat N. Güntekin).
  2. Kıymet, değer ve üstünlük, meziyet: Askerlerimizin bu faziletini münhasıran salâbet-i dîiniyyeye isnat edenler var (Cenab Şahâbeddin). Zîra ona gösterilen bu düşkünlük, bir meziyet ve fazîletin bedeli değil süflî bir zevkin karşılığı idi (Sâmiha Ayverdi). Ben yetinmemenin bir fazîlet olduğuna inanıyorum ().
  • Fazîlet-füruş birl. sıf. (Fars. furūş “satan” ile)Fazîlet satan, fazîlet taslayan.
  • Fazîlet-kâr (-mend) tür. sıf. (Fars. –kâr ve –mend ekleriyle) Fazîletli.
  • Fazîlet-perver birl. sıf. (Fars. perver “besleyen” ile) Fazîlet sâhibi.
  • Fazîlet-şiar birl. sıf. (Ar. şi’ār “alāmet, âdet” ile) Fazîletle sıfatlanmış, fazîletli.
Kalıcı bağlantı

Related Posts

Yorum yapın

YORUMU GÖNDER